6493 Kapsamında Hesap Bilgisi Sağlama Hizmeti ve İstisnaları

Dijitalleşmenin bankalar, şirketler ve bireylerin hayatında yer edinmeye başlaması, sanal paranın ilk versiyonu olarak kabul edilebilecek mevduat hesaplarındaki fonların kullanım alanlarının çeşitlenmesi ile teknoloji şirketleri tarafından hesap bilgisi sağlama hizmeti (“HBSH”) ve bugünkü versiyonuna göre primitif seviyede kabul edilebilecek ödeme emri başlatma hizmetinin (“ÖEBH”) ilk örneklerine tanıklık edilmeye başlandı.

Özellikle holdinglerin ve birden çok banka nezdinde hesap bulunduran şirketlerin muhasebe ve mutabakat süreçlerini yürütmek için her bir bankadaki her bir hesabını tek tek kontrol etmek yerine bugünkü servis modeli bankacılığın (“BaaS”) atası olarak kabul edilebilecek yöntemler ile kendi iç kaynaklarıyla veya üçüncü taraf hizmet sağlayıcılar aracılığıyla bankalara bağlanarak hesap bilgilerini almaya başlamıştır.

Bu altyapıyı sağlamayan veya sağlayamayan bankalar ile bireysel kullanıcılar tarafında ise ekran kazıma olarak bilen yöntemler kullanılmaktaydı. Dijital çağın ihtiyaçları ile ekran kazıma yöntemi nedeniyle oluşan riskler göz önünde bulundurularak dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de hesap bilgisi sağlama hizmeti (“HBHS”) 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’da (“Kanun”) 12.11.2019 tarihinde yapılan düzenleme ile lisanslı bir ödeme hizmeti olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Konuya ilişkin bilgi notumuz.

Bu yazımızda Kanun ve ikincil düzenlemeleri ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın rehberleri çerçevesinde temel kavramları ve uygulama örneklerine ilişkin temel konuları soru cevap olarak derlediğimizi paylaşmak isteriz.

1. Hesap Bilgisi Sağlama Hizmeti nedir?

Hesap bilgisi sağlama hizmeti, Kanun’da 12.11.2019 tarihli düzenleme ile,

Ödeme hizmeti kullanıcısının onayının alınması koşuluyla, ödeme hizmeti kullanıcısının ödeme hizmeti sağlayıcıları nezdinde bulunan bir veya daha fazla ödeme hesabına ilişkin konsolide edilmiş bilgilerin çevrim içi platformlarda sunulması hizmeti

olarak yerini almıştır.

Kanun’daki tanımı referans verilen diğer tanımlar ile birlikte ele aldığımızda hesap bilgisi sağlama hizmeti;

  • belirli bir ödeme hizmetinden faydalanan gerçek veya tüzel kişinin (ödeme hizmeti kullanıcısı)
  • bir veya daha fazla banka, e-para kuruluşu, ödeme kuruluşu, PTT A.Ş. nezdindeki
  • bir veya daha fazla vadesiz hesabı, işlem hesabı, kredi kartı hesabı, elektronik para hesabı ile adına açılan ve başka bir hesaba bağlı olmaksızın diğer kişilere fon aktarımı yapılabilen, geçici hareketlerin izlendiği hesaplar dışındaki hesabına (Yönetmelik madde 59/8) ilişkin
  • konsolide edilmiş bilgilerin çevrim içi platformlarda sunulması

olarak karşımıza çıkmaktadır.

Avrupa Birliği Ödeme Hizmetleri Direktifi II’de (“PSD II”) ise hesap bilgisi sağlama hizmeti,

ödeme hizmeti kullanıcısı tarafından başka bir ödeme hizmeti sağlayıcısında veya birden fazla ödeme hizmeti sağlayıcısında tutulan bir veya daha fazla ödeme hesabı hakkında konsolide edilmiş bilgi sağlayan çevrimiçi hizmet

olarak tanımlanmıştır.

Avrupa Komisyonu’nun 28 Haziran 2023 tarihinde kamuoyu ile paylaşmış olduğu Payment Service Directive III (“PSD III”) ve Payment Service Regulation (“PSR”) taslaklarında ise;

bir ödeme hizmeti kullanıcısının, bir veya daha fazla hesap hizmeti sağlayıcısı nezdindeki bir veya daha fazla ödeme hesabında tutulan bilgilerin doğrudan veya bir teknik hizmet sağlayıcı aracılığıyla toplanması ve konsolide edilmesineilişkin çevrimiçi hizmet

olarak hesap bilgisi sağlama hizmetine yer verilmiştir.

Bu değişiklik, PSD II’deki tanıma ilişkin düzenleyici otoritelerin, teknik hizmet istisnasının hesap bilgisi hizmeti için sağlanamayacağı, görüşünün yansıması olarak değerlendirilebilecektir.

2. Hangi hesaplar “ödeme hesabı” kapsamında değerlendirilmektedir?

Ödeme hesabı, Kanun ve Yönetmelik’in tanımlar kısmında “ödeme hizmeti kullanıcısı adına açılan ve ödeme işleminin yürütülmesinde kullanılan hesabı” olarak tanımlanmıştır.

Hesap bilgisi sağlama hizmetinin Kanun’da düzenlenmesiyle birlikte bu hizmet tanımında referans verilen ödeme hesabının çerçevesinin daha net bir şekilde belirlenme ihtiyacı ortaya çıkmış ve TCMB tarafından 01.12.2021 tarihinde yürürlüğe giren Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhraci ile Ödeme Hizmeti Sağlayicilari Hakkinda Yönetmelik’in (“Yönetmelik”) 59 uncu maddesinin sekizinci fıkrası bu ihtiyaç giderilmiştir.

Yönetmelik’in ilgili hükmünde ödeme hesabı kapsamı;

– vadesiz hesabı,

– işlem hesabı,

– kredi kartı hesabı,

– elektronik para hesabı ile

– ödeme hizmeti kullanıcısı adına açılan ve başka bir hesaba bağlı olmaksızın diğer kişilere fon aktarımı yapılabilen, geçici hareketlerin izlendiği hesaplar dışındaki hesaplar

olarak belirlenmiş ve devamında bu kapsamın TCMB tarafından genişletilebileceğine yer verilmiştir.

3. Hesap Hizmeti Sağlayıcısı (HHS) kimdir?

Account Servicing Payment Service Provider’ın (“ASPS”) Türkçe karşılığı olarak kullanılmakta olan, Kanun ve Yönetmelik’te yer almamasına karşın TCMB rehberlerinde karşılaştığımız bu tanım PSD II’de “ödeme yapan kişi için ödeme hesabı sağlayan ve hizmeti sürdüren ödeme hizmeti sağlayıcısı” olarak tanımlanmaktadır.

Örnek vermek gerekirse ödeme hizmeti kullanıcısının hesap bilgisi sağlama hizmetine konu edeceği ödeme hesabını nezdinde bulunduran banka, e-para kuruluşu veya PTT A.Ş. hesap hizmeti sağlayıcısı olarak konumlandırılabilecektir.

4. Hesap Bilgisi Sağlama Hizmeti lisansa (faaliyet iznine) tabi bir ödeme hizmeti midir?

Evet. Hesap bilgisi sağlama hizmeti Kanun’da 12.11.2019 tarihinde yapılan düzenleme ile faaliyet izni ile gerçekleştirilebilecek ödeme hizmetleri arasında yerini almıştır.

5. Hesap bilgisi sağlama hizmetinin faaliyet izninden istisna hali var mıdır?

Kanun’da ve Yönetmelik’te yapılan düzenlemeler neticesinde,

Ödeme hizmeti kullanıcısının onayının alınması koşuluyla, ödeme hizmeti kullanıcısının ödeme hizmeti sağlayıcıları nezdinde bulunan bir veya daha fazla ödeme hesabına ilişkin konsolide edilmiş bilgilerin çevrim içi platformlarda sunulması

hesap bilgisi sağlama hizmeti olarak tanımlanmış, bu hizmeti sunan ve sunacak kişilerin TCMB’ye başvuru yaparak faaliyet izni alması gerektiği düzenlenmiştir.

12.11.2019 tarihinden önce hesap bilgisi sağlama hizmeti sunan kişilere Yönetmelik’in yayımı tarihinden (01.12.2021) başlayarak bir yıl içinde (“Geçiş Süreci”) TCMB’ye başvurarak gerekli izinleri almak zorunluluğu getirilmiştir.

Geçiş Sürecinin tamamlanmasından 29 gün sonra TCMB tarafından içerisinde sektör temsilcileri tarafından görüş talep edilen iş modellerini de içeren Ödeme Hizmetlerinde Veri Paylaşım Servislerine İlişkin Rehber (“Rehber”) yayımlanmıştır.

Rehber’de farklı iş modelleri ele alınmış ve iş modellerinde;

– hesap hizmeti sağlayıcısının, yetkili ödeme hizmeti sağlayıcısı ve ödeme hizmeti kullanıcısı arasındaki muhataplık ilişkisi ve

– teknik/idari/hukuki sorumlulukların kimde olduğunun

göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir.

Bu bağlamda TCMB, European Banking Authority (“EBA”) ve kısmen* Financial Conduct Authority’nin (“FCA”) görüşünden farklı bir görüş benimseyerek ödeme hizmeti kullanıcısının;

– doğrudan hesap hizmeti sağlayıcısı ile sözleşme yapması,

– hesap hizmeti sağlayıcısının sunduğu hizmetleri hukuken doğrudan hesap hizmeti sağlayıcısı’ndan almaya devam etmesi ve

– bu kapsamda üçüncü taraftan sadece teknik hizmet alması

iş modelini Ödeme Hizmetlerinde Veri Paylaşım Servisleri kapsamında kabul etmemiş, hesap bilgisi hizmeti kapsamına dahil etmemiştir. Belirtmek gerekir ki TCMB bu değerlendirmenin iş modeli özelinde ele alınması gerektiğini vurgulamıştır.

TCMB, Rehber’de 3 ana senaryoda farklı iş modelini ele almış olup, aşağıda bu iş modellerine yer verilecektir.

*FCA vekalet ilişkisi içerisinde kalan bir kısım senaryonun istisna kapsamında tutulabileceğini belirtmiştir.

6. Bir şirketin (Y), banka(lar) ve/veya diğer ödeme hizmet sağlayıcısı(ları) ile yapacağı ayrı ayrı sözleşme ile bu hesap hizmeti sağlayıcısı(ları) nezdinde müşterilerine ait ödeme hesaplarına ilişkin bilgileri müşterilerine sunmak üzere kendi altyapısı üzerinden belirli frekanslar ile yaptığı sorgular ile temin etmesi.

Yukarıda da yer verdiğimiz TCMB’nin temel yaklaşımına göre (Y) şirketinin, (U) bankası ile doğrudan sözleşme ilişkisine girmesi ve sözleşme kapsamındaki teknik/idari/hukuki sorumlulukların (Y) şirketi üzerinde olması sebebiyle iş modelinin faaliyet iznine tabi bir hesap bilgisi sağlama hizmeti olduğu değerlendirmesi gerçekleştirilmiştir.

7. Hesap sahibi tarafından hesap bilgilerinin hesap hizmeti sağlayıcısından alıp üçüncü taraf ile paylaşması ve üçüncü tarafça sağlanan bilgilerin konsolide edilip hesap sahibine sunulması hesap bilgisi sağlama hizmeti midir?

Teknoloji şirketi olan (K) şirketinin müşterisi (S), (U) Bankası nezdindeki ödeme hesabı bilgilerini alıp bu bilgilerle katma değerli servis sunması için (K) şirketine iletmektedir. Bilgileri alan (K) şirketi, konsolidasyon gerçekleştirip katma değerli hizmetlerini müşterisi (S) şirketine sunmaktadır.

TCMB’nin temel yaklaşımına göre bu iş akışında (U) Bankası ile doğrudan ve tek ilişkili (S) şirketi olup, teknik/idari/hukuki sorumluluğun (S) şirketi üzerinde olduğu değerlendirmesi gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda (K) şirketi ise Kanun’un 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının ğ bendine göre teknik hizmet sağlayıcı olarak değerlendirilmekte ve sunduğu hizmetin anılan istisna kapsamında ödeme hizmeti olarak değerlendirilmediğine yer verilmiştir.

“Teknik hizmet sağlayanların sunduğu, ödeme hizmetlerinde provizyon işlemlerinin yapılmasını destekleyen, verinin işlenmesi, saklanması, güvenliğinin sağlanması, gizliliğinin korunması ve doğrulanması ile bilgi teknolojisi, iletişim ağı ve ödeme hizmetleri için kullanılan araçların tedarik ve bakımını kapsayan, teknik hizmet sağlayanların işlemin herhangi bir anında transfer edilen fonun sahibi olmadığı hizmetler”

TCMB’nin, bu değerlendirmesiyle EBA ve FCA’in “ödeme emri başlatma hizmeti ve hesap bilgisi sağlama hizmeti teknik hizmet olarak değerlendirilmez” görüşünden ayrıldığı değerlendirmesi gerçekleştirilebilecektir.

Kaldı ki PSD III’de yer alan hesap bilgisi sağlama hizmeti tanımına yapılan “doğrudan veya bir teknik hizmet sağlayıcı aracılığıyla toplanması ve konsolide edilmesine” eklemesiyle EBA’nın konuya ilişkin tutumunun iyice belirginleştiği söylenebilecektir.

FCA tarafından vekalet ilişkisi ile sunulacak hesap sağlama hizmetinin istisna kabul edilebileceğini belirtmişse de verdiği aile içi örnekleminden vekalet ilişkisinin daha sınırlı bir kavram olarak ele alınması gerektiği kabul edilebilir.

7.1.Rehber’de verilen örnek tek bir banka (HHS) için verilmesi, birden çok hesap hizmeti sağlayıcısından alınan bilgilerin konsolidasyonu bakımından değerlendirmeyi değiştirmekte midir?

Hayır. TCMB’nin değerlendirmeyi ödeme hizmeti kullanıcısı, hesap hizmeti sağlayıcısı ve üçüncü taraf (ödeme kuruluşu veya teknoloji şirketi) arasındaki ilişkideki teknik/idari/hukuki sorumluluklar bakımından ele alması nedeniyle ödeme hesabı sayısının veya hesap bilgisi sağlayıcının sayısının artmasının durumu değiştirmeyeceği görüşündeyiz.

8. Hesap sahibinin hesap bilgilerinin, yetkilendireceği üçüncü tarafça doğrudan hesap hizmeti sağlayıcısından alınarak hesap sahibine konsolide edilerek sunulması hesap bilgisi sağlama hizmeti midir?

Teknoloji şirketi olan (K) şirketinin müşterisi (S), (U) Bankası nezdindeki ödeme hesabı bilgilerinin doğrudan alınıp konsolidasyon gerçekleştirip katma değerli hizmetlerinin kendisine sunulması için (K) şirketini yetkilendirmesi hali de TCMB tarafından;

– (U) Bankası ile doğrudan ve tek ilişkili (S) şirketinin olması,

– teknik/idari/hukuki sorumluluğun (S) şirketi üzerinde olması

değerlendirmesi çerçevesinde (K) şirketinin sunduğu teknik altyapı hizmetinin Kanun’un 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının ğ bendi kapsamında kalması sebebiyle ödeme hizmeti olarak kabul edilemeyeceğine Rehber’de yer verilmiştir.

8.1.Rehber’de verilen örnek tek bir banka (HHS) için verilmesi, birden çok hesap hizmeti sağlayıcısından alınan bilgilerin konsolidasyonu bakımından değerlendirmeyi değiştirmekte midir?

Hayır. TCMB’nin değerlendirmeyi ödeme hizmeti kullanıcısı, hesap hizmeti sağlayıcısı ve üçüncü taraf (ödeme kuruluşu veya teknoloji şirketi) arasındaki ilişkideki teknik/idari/hukuki sorumluluklar bakımından ele alması nedeniyle ödeme hesabı sayısının veya hesap bilgisi sağlayıcının sayısının artmasının durumu değiştirmeyeceği görüşündeyiz.

9. (E) Holding tarafından iştiraklerinin hesaplarının konsolidasyonunun gerçekleştirilmesi hesap bilgisi sağlama hizmeti midir?

Kanun’un 12 inci maddesinin birinci fıkrasında ödeme hizmetleri sayıldıktan sonra ikinci fıkrasında ödeme hizmeti olarak değerlendirilmeyecek istisna hallerine yer verilmiştir.

Bunlardan grup şirket istisnası olarak adlandırılan j bendi hükmüne göre “ana şirket ile bağlı ortaklıkları veya bağlı ortaklıkların kendi aralarında gerçekleşen ve aynı gruba ait bir şirket dışında hiçbir ödeme hizmeti sağlayıcısının aracılık etmediği ödeme hizmetleri” ödeme hizmeti olarak değerlendirilmemektedir.

Kanun’daki düzenlemeye göre (E) Holding nezdinde (L) iştirakinin ödeme hesabı bilgilerini konsolide edilebilmesi için araya üçüncü bir ödeme hizmeti sağlayıcısının girmediği durumlar ödeme hizmeti olarak değerlendirilmemiştir.

TCMB, Rehber’de örneği bilgilerin (E) Holdingin kendi IPleri üzerinden ve teknoloji şirketinin hizmetinin white-label veya on premis olarak alınması senaryosu için değerlendirmiş olsa da kanaatimizce teknik hizmet sağlayıcı bir teknoloji şirketinin IPleri üzerinden sürecin ilerletilmesi durumunda “aynı gruba ait bir şirket dışında hiçbir ödeme hizmeti sağlayıcısının aracılık etmemesi” şartının ihlal edilmeyeceği görüşünde olduğumuzu paylaşmak isteriz. Fakat bu durumda teknoloji şirketinden her bir iştirak tarafından hizmet alınma ilişkisinin de kurulması gerektiğini not etmek isteriz.

Bilgi notumuzda ve Rehber’de TCMB tarafında verilen iş modeli örneklerinin her halukarda detaylarıyla incelenmesi ve emin olunmayan veya farklılık gösteren durumlar için iş modellerinin detayları paylaşılarak TCMB’den görüş alınmasını öneririz.

www.yuksellaw.com.tr